Would like (to) (İstek bildirme; rica etme; teklifte bulunma) ...
Would like (to) (İstek bildirme; rica etme; teklifte bulunma) ...
Bir işin yapılmasını kibarca isterken, bir şey rica ederken, bir teklif götürürken, arzuladığımız bir eylemi aktarırken veya bir davette bulunurken kullanılır. Want (istemek) fiilinin daha kibar ve daha resmi olanıdır. Sipariş verirken - lokantada, pastanede, vb. gibi mekanda ... - veya -çok tanınmadığımız bir yerde - bir şey isterken kullanılır. Tanındığımız bir ortamda daha çok want tercih edilir. Would like; (to almadan) bir nesne ile veya (to alarak) bir fiille cümlede yer alır. Örnekleri inceleyiniz.
I would like to eat a Turkish kebab for lunch. (Ben öğle yemeği için bir Türk kebabı yemek istiyorum.) |
I would like a glass of water. (Ben, bir bardak su istiyorum.) |
She would like to eat a cheese sandwiches. (O, peynirli sandviç yemek istiyor.) |
I would like some lamb steaks. (Ben, birkaç tane kuzu biftek istiyorum.) |
Would you like to cook a special meal for me? (Benim için özel bir yemek pişirmek ister misin?) |
Would you like some more cake? (Biraz daha kek ister misiniz?) |
Would you like to have lunch at my new house? (Yeni evimde öğle yemeği yemek ister misiniz?) |
Would you like to get a cup of coffee after school? (Okuldan sonra bir fincan kahve (içmek) almak ister misiniz?) |
Would you like some chocolate cake, please? (Lütfen, biraz çikolatalı kek ister misiniz?) |
What would you like for dinner today? (Bugün akşam yemeği için ne istersin?) |
She would like to study Maths. (O, matematik çalışmak istiyor.) |
I would like to be a famous actor. (Ben, ünlü bir aktör olmak istiyorum.) |
I would like to wear my thick clothes. (Ben, kalın giysilerimi giymek istiyorum.) |
Would you like to swim with us this afternoon? (Bu öğle sonrası bizimle yüzmek ister misiniz?) |
Şimdi would like kalıbının kullanımını - maddeler halinde - geniş olarak gözden geçirelim.
1 Kibarca bir şey isterken veya bir isteği sorarken kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
How would you like your coffee? (Kahvenizi nasıl istersiniz? (Kahveniz nasıl olsun?)) |
Would you like to try on these red shoes? (Bu kırmızı ayakkabıları denemek ister misiniz?) |
Would you like to go out? (Dışarıya çıkmak ister misin?) |
I would like some chocolate cookies, please. (Lütfen, ben birkaç tane çikolatalı kurabiye istiyorum.) |
Would you like something to eat? (Yemek için bir şeyler ister misiniz?) |
She would like to buy a loaf of bread. (O, bir somun ekmek satın almak istiyor.) |
How many books would you like to read? (Kaç kitap okumak istersin?) |
What sort of breakfast would you like to have? (Ne tür bir kahvaltı yapmak istersin?) |
2 Bir kişiyi bir yere davet ederken veya bir toplantıya katılıp katılmayacağını sormak için would like kullanılır.
Would you like to go snorkeling? (Dalışa gelmek ister misiniz?) |
Would you like to have lunch at my new house? (Yeni evimde öğle yemeği yemek ister misiniz?) |
Would they like to hitchhike during the travel? (Seyahat boyunca otostop yapmak ister misiniz?) |
Would she like to stay in an ice hotel? (O, buzdan yapılma bir otelde kalmak ister mi?) |
Would you like to rent a yacht and sail to Bozcaada? (Bir yat kiralayıp |
Would you like to do every kind of winter sport at the aquapark? (Su parkında her tür kış sporunu yapmak ister misiniz?) |
I would like to have a successful career at university. (Ben, üniversitede başarılı bir kariyer sahibi olmak isterim.) |
They would like to go jogging in the morning. (Onlar, sabah koşuya gitmek isterler.) |
We would like to like on the beach all day and relax. (Biz, gün boyu plajda uzanmak ve dinlenmek isteriz.) |
She would like to collect us at the airport. (O, bizi havaalanında toplamak ister.) |
She would like to start at an English course next week. (O, gelecek hafta bir İngilizce kursuna başlamak ister.) |
We would like to go for a walk when the last lesson finishes. (Son ders bittiğinde, biz yürüyüşe gitmek isteriz.) |
My mother would like to take a lot of photos in the museum. (Annem, müzede pek çok fotoğraf çekmek ister.) |
You and your friends would like to spend one month together. (Sen ve arkadaşların bir ayı birlikte geçirmek ister.) |
I would like to go abroad and help poor people. (Ben, yurd dışına gitmek ve fakir insanlara yardım etmek isterim.) |
You would like to teach English four classes a day. (Bir günde dört ders saati İngilizce öğretmek istersin.) |
You would like to try on these red shoes. (Siz, bu kırmızı ayakkabıları denemek istersin.) |
They would like to go shopping at weekends. (Onlar, hafta sonlarında alış verişe gitmek isterler.) |
I would not like to call her at the airport. (Ben, havaalanında ona telefon etmek istemem.) |
You wouldn't like to visit historical places in Rome. (Sen, Roma'daki tarihi yerleri ziyaret etmek istemezsin.) |
I wouldn't like to watch a movie on TV. (Ben, televizyonda bir film seyretmek istemem.) |
She wouldn't like to give him a digital camera. (O, ona dijital bir kamera vermek istemez.) |
Hans would not like to look for a new job. (Hans, yeni bir iş aramak istemez.) |
She wouldn't like to stay in an untidy room. (O, dağınık bir odada kalmak istemez.) |
I wouldn't like any chocolate cake. (Ben, (hiç) çikolatalı kek istemem.) |
They wouldn't like to do water sports. (Onlar, su sporları yapmayı istemez.) |
I wouldn't like to fail my guitar exam. (Gitar sınavımda başarısız olmak istemem.) |
I wouldn't like to send any e-mails to my friends. (Ben, arkadaşlarıma hiç elektronik posta göndermek istemem.) |
Yorumlarınız
çok beğendim
Eh idare eder
çok hoş ve güzel olmuşşş B-)
saçmaaaaaaaaaaaa
Fazlasıyla yetersiz, ilkokul İngilizcesi resmen.
Daha cok iyi oladabilirdi
iyi olmamış ya benim ingilzicem daha iyi bundan
Tesekkurler .
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.