There is / There are (Var ... / Vardır ...)

There is / There are (Var ... / Vardır ...) ...
Bir yerde tekil nesne, kişi veya varatığın varlığını belirtirken There is ... kalıbını kullanırız. Masanın üzerinde bir kitap var. Evimin önünde bir otomobil var. Parkın arkasında bir yüzme havuzu var, vb. gibi ... Örnekleri inceleyiniz.

There is a parrot on the chair. (Sandalyenin üzerinde bir papağan var.)

There is a big table in the kitchen. (Mutfakta büyük bir masa var.)

There is a cinema near the park. (Parkın yanında bir sinema var.)

There is a new laptop under the bed. (Yatağın altında yeni bir laptop var.)

There is a rug in front of the bed. (Yatağın önünde bir halı var.)

There are ... bir yerdeki çoğul nesne, kişi veya yaratığın varlığını belirtir. Masanın üzerinde on kitap var. Evimin önünde iki otomobil var. Parkın arkasında iki tenis kortu var, vb. gibi ... Örnekleri inceleyiniz.

There are three bedrooms upstairs. (Üst katta üç yatak odası var.)

There are two garages donwstairs. (Alt katta iki garaj var.)

There are four paintings on the wall. (Duvarda dört resim var.)

There are four drawers on the wardrobe. (Elbise dolabında dört çekmece var.)

There are some colourful flowers in the garden.  (Bahçede renkli bir kaç çiçek var.)

Bu bölümde prepositions of places (yer edatları (yer bildiren edatlar)) konusuna değinecek, sıra ile in (içinde), on (üstünde), near (yanında), next to (yanında; bitişik), under (altında), in front of (önünde), behind (arkasında) gibi edatların her birini de hatırlayacağız. Örnekleri inceleyiniz.

In (içinde ...)

There are eight chairs in the living room. (Oturma odasında sekiz sandalye var.)

There is a big bathroom in your home. (Senin evinde büyük bir banyo var.)

There aren't any jacuzzis in the rooms. (Odalarda hiç jakuzi yok.)

Is there a university in your city? (Sizin şehrinizde bir üniversite var mı?)

There isn't a sound system in the room. (Odada bir ses sistemi yok.)

On (üstünde ...)

There is a clock on the wall. (Duvarda bir saat var.)

There are four pillows on the bed. (Yatağın üzerinde dört yastık var.)

Is there a mirror on the wall? (Duvarda bir ayna var mı?)

There aren't any correct answers on my quiz paper. (Sınav kâğıdımda hiç doğru cevap yok.)

There are some toasts on the plate. (Tabakta bir kaç tost var.)

Near (yanında; yakınında ...)

Is there an umbrella near the armchair? (Koltuğun yanında bir şemsiye var mı?)

There is a dog near the fireplace. (Şöminenin yanında bir köpek var.)

There are two second hand chairs near the sofa. (Kanepenin yanında iki kullanılmış (ikinci el) sandalye var.)

There isn't a mini-fridge near the cupboard. (Dolabın yanında bir mini buzdolabı yok.)

There is a market near the flats. (Apartmanların yanında bir market var.)

Next to (yanında; bitişik ...)

There is a toilet next to the washbasin. (Lavabonun yanında tuvalet var.)

There is a bed next to the window. (Pencerenin yanında bir yatak var.)

Is there a library next to your school? (Okulunun yanında bir kütüphane var mı?)

There are two swimming pools next to the tennis court. (Tenis kortunun yanında iki yüzme havuzu var.)

There isn't a metro station next to the city park. (Şehir parkına bitişik bir metro istasyonu yok.)

Under (altında ...)

There are two cats under the sofa. (Divanın altında iki kedi var.)

There isn't a ball under the armchair. (Koltuğun altında bir top yok.)

There are some books under the coffee-table. (Sehpanın altında bir kaç kitap var.)

Are there a pair of slippers under the chair? (Sandalyenin altında bir çift terlik var mı?)

There is a bag under the desk. (Sıranın altında bir çanta var.)

In front of (önünde ...)

There is a dog in front of my house. (Evimin önünde bir köpek var.)

There are a lot of students in front of the school. (Okulun önünde pek çok öğrenci var.)

Is there a chair in front of the fireplace? (Şöminenin önünde bir sandalye var mı?)

There aren't two boys in front of the window. (Pencerenin önünde iki erkek çocuk yok.)

Is there a swimming pool in front of your house? (Evinin önünde bir yüzme havuzu var mı?)

Behind (arkasında ...)

There is a very large garden behind my house. (Benim evimin arkasında çok geniş bir bahçe var.)

There are two tennis courts behind this park. (Bu parkın arkasında iki tenis kortu var.)

There isn't a fast food restaurant behind the school. (Okulun arkasında bir hızlı yemek lokantası yok.)

Is there a toilet behind your room? (Odanın arkasında bir hela var mı?)

Are there two chairs behind the armchair? (Koltuğun arkasında iki sandalye var mı?)

Between (arasında ...)

There is a fireplace between the windows. (Pencerelerin arasında bir şömine var.)

Is there a market between the bank and the post office? (Banka ve postane arasında bir market var mı?)

There isn't a coffee-table between the armchairs. (Koltuklar arasında bir sehpa yok.)

There are two schools between the city park and the car park. (Şehir parkı ve araba parkı arasında iki okul var.)

Is there a car between the buses? (Otobüsler arasında bir otomobil var mı?)

Ve bazı örnek cümleler ...

There are three bedrooms upstairs. (Üst katta üç yatak odası var.)

There are two kitchens downstairs. (Alt katta iki mutfak var.)

There are two garages downstairs. (Alt katta iki garaj var.)

Is there a supermarket over there? (Orada bir süpermarket var mı?)

There is a metro station near here. (Buraya yakın bir metro istasyonu var.)

There is a park opposite the school. (Okul karşında bir park var.)

(Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce'ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ...)