Should & Shouldn't (Öğüt Verme ve Tavsiyede Bulunma)
Should & Shouldn't (Öğüt Verme ve Tavsiyede Bulunma)
Should; öğüt veya tavsiye vermede kullanılır. Karşıdaki kişinin yapmasında yarar olan eylemi bildirir. Örneğin; şişman bir kişinin az yemek yemesi ve spor yapmasını - kendisine - söylemek gibi ... Öneride zorlama yoktur. Kişi söylenileni yapar veya yapmaz. Ancak öneri yerine getirilirse, bir fayda sağlayabilir. Şimdi konuyu daha geniş olarak irdeleyelim. Örnekleri inceleyiniz.
You should walk to your work. | (Sen, işine yürümelisin.) |
You should use and drink clean water. | (Sen, temiz su kullanmalı ve içmelisin.) |
You should leave at eight instead of nine. | (Sen, saat dokuz yerine sekizde ayrılmalısın.) |
I should write that letter. | (Ben, o mektubu yazmalıyım.) |
We should stay in a cheaper hotel. | (Biz, daha ucuz bir otelde kalmalıyız.) |
She should stop to buy something. | (O, bir şeyler satın almayı durdurmalı.) |
He should go there by bus instead of by car. | (O, oraya taksi yerine otobüsle gitmeli.) |
Hans should invite Arzu to his party. | (Hans, Arzu'yu partisine davet etmeli.) |
People should drink eight glasses of water every day. | (İnsanlar, hergün sekiz bardak su içmeli.) |
Teachers should write clearly on the board. | (Öğretmenler, tahtaya anlaşılır şekilde yazmalı.) |
Children should go to bed at nine o'clock. | (Öğrenciler, saat dokuzda yatmaya gitmeli.) |
We should obey our parents. | (Biz, ailemizin sözünü dinlemeliyiz.) |
He should come home earlier. | (O, eve daha erken gelmeli.) |
She should answer half of the questions. | (O, soruların yarısına cevap vermeli.) |
You should stay there for two days. | (Sen, orada iki gün boyunca kalmalısın.) |
A worker should wear a helmet at work. | (İşçi, iş yerinde kask takmalı.) |
Mr. Green should eat less. | (Bay Green, daha az yemek yemeli.) |
You should eat plenty of fresh food and vegetables salad. | (Sen, bol miktarda taze yiyecek ve salata yemelisin.) |
He should eat a green salad instead of potato salad. | (O, patates salatası yerine yeşil salata yemeli.) |
The students should read the questions carefully in the exam. | (Öğrenciler, sınavda soruları dikkatlice okumalı.) |
Children should turn the lights off before going to bed. | (Çocuklar, yatmaya gitmeden önce lambaları kapatmalı.) |
You should lock the door when you go out. | (Sen, dışarı çıktarken, kapıyı kilitlemelisin.) |
Small children should hold their mother's hands. | (Küçük çocuklar, annelerinin ellerini tutmalı.) |
Subject + should + verb1 + object.
Subject (özne); should (öneride bulunmaya yarayan özel yardımcı fiil); verb (fiil); object (nesne), demektir.
Should not = Shouldn't; yapılmaması yararlı olacak eylemi öğütler (tavsiye eder). Örneğin; çok yemek yememelisin; geç kalkmamalısın; arkadaşlarınla kavga etmemelisin, vb. gibi ... Örnekleri inceleyiniz.
You shouldn't be so untidy. | (Sen, bu kadar dağınık olmamalısın.) |
You should not put on weight. | (Kilo almamalısın. (Şişmanlamamalısın.)) |
He shouldn't speak so quickly. | (O, çok hızlı konuşmamalı.) |
You shouldn't drive away after the accident. | (Sen, kazadan sonra araba kullanmamalısın.) |
The student shouldn't talk so much. | (Öğrenciler, çok fazla konuşmamalı.) |
That man shouldn't shout at the waiters. | (Şu adam, garsonlara bağırmamalı.) |
Children shouldn't get up so late on weekdays. | (Çocuklar, hafta içi günlerde geç kalkmamalı.) |
You shouldn't eat between meals. | (Sen, öğünler arasında yemek yememelisin.) |
Drivers shouldn't be so careless. | (Sürücüler, çok dikkatsiz olmamalı.) |
You shouldn't park your car in front of the gate. | (Sen, taksini kapının önüne park etmemelisin.) |
She shouldn't eat so much at nights. | (O, geceleri çok fazla yemek yememeli.) |
You shouldn't take the wrong bus. | (Sen, yanlış otobüse binmemelisin.) |
They shouldn't play outside so much. | (Onlar, dışarıda çok fazla oynamamalı.) |
I shouldn't watch TV every night. | (Ben, her gece televizyon seyretmemeliyim.) |
He shouldn't speak Turkish in the English classes. | (O, İngilizce derslerinde Türkçe konuşmamalı.) |
You mother shouldn't wash your dress in hot water. | (Annen, senin çamaşırlarını sıcak suda yıkamamalı.) |
He shouldn't add salt to the soup. | (O, çorbaya tuz eklememeli.) |
She shouldn't take her dictionary into the examination room. | (O, sınav odasına sözlüğünü götürmemeli.) |
He shouldn't change his mind. | (O, fikrini değiştirmemeli.) |
You shouldn't stand apart from new frends. | (Sen, yeni arkadaşlardan uzak durmalısın.) |
If your hands are dirty, you should wash them. (Eğer ellerin kirliyse, sen onları yıkamalısın.) |
If you want to buy a book, you should go to a bookstore. (Eğer sen bir kitap satın almak istiyorsan, bir kitapçı dükkânına gitmelisin.) |
If you are not hungry, you should not eat any hamburgers. (Eğer sen açıkmadıysan, sen hiç hamburger yememelisin.) |
If a baby is asleep, you shouldn't make a noise. (Eğer bebek uykudaysa, sen gürültü yapmamalısın.) |
If it is not bedtime, you shouldn't go to bed. (Eğer uyku zamanı değilse, yatmaya gitmemelisin.) |
If you want to be fit, you should do sports. (Eğer sen sağlıklı olmak istiyorsan, spor yapmalısın.) |
If you are thirsty, you should drink water. (Eğer sen susadıysan, su içmelisin.) |
If you have problems with your eyes, you shouldn't play computer games for a long time. (Eğer senin gözlerinde sorun varsa, uzun süre bilgisayar oyunları oynamamalısın.) |
If the iron is hot, you shouldn't touch it. (Eğer ütü sucaksa, sen ona dokunmamalısın.) |
If you are sick, you should go to a hospital. (Eğer sen hastaysan, bir hastaneye gitmelisin.) |
Yorumlarınız
Çok teşekkürler sizin sayenizde projem hemen bitti.
Çalışmanız çok güzel.Teşekkür ederim.Konuları öğrenirken pek çok sayfaya giriyorum ve dosyama kaydedıyorum.Çünku bazan aradığım konuyu nereden çalıştığımı hatırlıyamıyorumKeşke sizin sayfanızdaki bu notları da kaydedebilseydım
çok sagol
Çok ıyi
THANKFUL
Slm ben İng hocamı sevmem sizi daha fazla sevdim bu gerçek
Teşekler ederim çok işime yaradı
hoca çarşamba gostericekti bu konuyu epey bi işime yaradı <3
thank you
gerçekden çok işime yaradı
Teşekkür ederim
Teşekkürler öz evine çok lazım oldu.
Çok teşekkürler işime yaradı sağolun
projemi sizin sayenizde yaptım
İşime yaradı hızlıca bitti ödevim:)
ödevimi yapmamı kolaylaştırdı teşekkür ederim
ödevimi yaptım
thank you very much !!!
Daha iyi olabilirdi
işime yaradı ve çok güzel ödevim çok zordu ama sizin sayenizde hemen bitti çok teşekkürler
Coooooooooooooooooook teşekkür ederim sayenizde ödevimi yapabildim
Çok teşekürler işime yaradı
allah razı olsun, bu gereksiz ödevlerin kaldırılması dileğiyle...
Süperdi daha fazla çeşitlik olsa iyi olurdu
thank you.
saolun dayaktan kurtuldum :) :D
Sağol çok teşekürler
Çok güzel proje ödevini hazırlayabilirim
çok yardımcı oldu teşekkürler....
Güzel ama soruların cevabinida verseniz fena olmaz
Cok iyiiiiiiiiii
hayatımı kurtardı bu odev
Cok yardimci oldunuzzz :-)
aynn çok güzel ödevim bitti
çokkk güzel
Çok güzel olmuş ödevim için
Çok güzel olmuş ödevim için
tesekurler cok işime yaradı ödevllerim bitti
Teşekkürler
Cok tesekkurler ellerine saglik yapan kimse
Teşekkür ediyorum
işime yaraddddrddddoıııı
evet cok yardım eti
Teşekürker
Sayenizde A++++++ aldım
Çok teşekkür ederim
Thank you very much
Çok teşekkürler
Çok işime yaradı Çok teşekkürler Allah razı olsun:-)
HİÇ İŞİME YARAMADI
Teşekkürler
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.