Prepositions of time (Zaman bildiren edatlar) : On - In - At
Prepositions of time (Zaman bildiren edatlar) : On - In - At
Herhangi bir zaman dilimi ve belirli bir vakitten söz ederken, Prepositions of time (Zaman bildiren edatlar)dan yararlanırız. İngilizce'de zaman bildiren edatlar on, in ve at'tir. Türkce'deki karşılıkları da - de , - da (dahi anlamında değil)dır.
1 In; günün bir bölümü, aylar, mevsimler ve yıllar ile kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
In the morning (sabahleyin) ... |
I always get up late in the morning. (Ben, sabahleyin daima geç kalkarım.) |
Hakan doesn't walk the dog in the morning. (Hakan, sabahleyin köpek gezdirmez.) |
In the afternoon (öğleden sonra) ... |
Sally usually helps her mother in the afternoon. (Sally, genellikle öğleden sonra annesine yardım eder.) |
Students do their homework in the afternoon. (Öğrenciler, öğleden sonra ödevlerini yapar.) |
In the evening (akşamleyin) ... |
You often chat on the Net in the evening. (Sen akşamleyin sık sık internette sohbet edersin.) |
She never eats a lot in the evening. (O, akşamleyin asla çok yemek yemez.) |
In August (March) (ağustos (mart) ayında) ... |
The Browns usually go on a holiday in August. (Brown ailesi genellikle ağustos ayında tatile çıkarlar.) |
Schools in Turkey always open in September. (Türkiye'deki okullar daima eylül'de açılır.) |
In winter (summer) (kış (yaz) mevsiminde) ... |
The children make a snowman and play snowballs in winter. (Çocuklar, kış mevsiminde kardan adam yapar ve kar topu oynar.) |
Hans goes to the seaside and swims in summer. (Hans, yazın deniz kenarına gider ve yüzer.) |
In 2015 (1995) (2015 (1995) yılında) ... |
Hakan will be twenty-one years old in 2015. (Hakan, 2015 yılında yirmibir yaşında olacak.) |
The Second World War broke out in 1939. (İkinci dünya savaşı, 1939 yılında patlak verdi.) |
In the holiday(s) (tatilde (tatil boyunca)) ... |
Sue usually takes guitar and dance lessons in the holidays. (Sue, tatillerde (tatiller boyunca) gitar ve dans dersleri alır.) |
Children play football and fly kites in the holidays. (Çocuklar, tatillerde (tatiller esnasında) futbol oynar ve uçurtma uçurur.) |
On Monday(s) (pazartesi(ler)nde) ... |
Do you have a big breakfast on Monday(s)? (Sen, pazartesi günleri iyi bir kahvaltı yapar mısın?) |
My father usually eats fish on Friday(s). (Babam, cuma günleri genellikle balık yer.) |
On Sunday morning(s) / (afternoon(s) / (evening(s) (pazar sabahları (öğleden sonraları)) ... |
My father always wakes up very late on Sunday mornings. (Babam, pazar sabahları daima geç kalkar.) |
My sister usually goes out with her friends on Friday evenings. (Kız kardeşim, cuma akşamları genellikle arkadaşlarıyla dışarı çıkar.) |
On weekdays (hafta içinde (hafta içi günlerde)) ... |
Your mother usually goes to work by her car on weekdays. (Annen, hafta içinde genellikle işe arabası ile gider.) |
They work from eight to six on weekdays. (Onlar, hafta içinde sekizden altıya kadar çalışır.) |
On 21st April (9th November) ((21 Nisan'da) (9 Kasım'da)) ... |
You will give a birthday party on 21th April. (Sen, 21 nisanda bir doğum günü partisi vereceksin.) |
She was born on 10th July. (O, 10 temmuzda doğdu.) |
On my / his birthday ((benim, onun, vb.) doğum günümde) ... |
Suna gets a lot of presents from her friends and her relatives on her birthday. (Suna, doğum gününde arkadaşlarından ve akrabalarından pek çok hediye alır.) |
I will cut my birthday cake on my birthday. (Ben, doğum günümde doğum günü pastasını keseceğim.) |
at seven (six) o'clock (saat yedide (altıda)) ... |
I usually have breakfast at home at seven o'clock. (Ben, genellikle saat yedide kahvaltı ederim.) |
She always has lunch at school at twelve o'clock. (O, daima okulda saat onikide öğle yemeği yer.) |
at the moment (şimdi, şu anda) ... |
You are cooking meals at the moment. (Sen, şimdi yemek pişiriyorsun.) |
at present (şimdi, şu anda) ... |
They are playing football at present. (Onlar, şimdi futbol oynuyor.) |
at midnight (gece yarısı(nda)) ... |
Your grandma always goes to bed at midnight. (Senin büyük annen, daima gece yarısında yatmaya gider.) |
at night (geceleyin) ... |
You usually play computer games at night. (Sen, genellikle geceleyin bilgisayar oyunları oynarsın.) |
at midday (gün ortasında, öğle vaktinde) ... |
I usually get to home to have lunch at midday. (Ben, genellikle gün ortasında (öğle vaktinde) eve gelir ve öğle yemeği yerim.) |
at the weekend (hafta sonunda) ... |
I often have a picnic with my family at the weekend. (Ben, hafta sonunda sık sık ailemle piknik yaparım.) |
Dikkat edilecek çok önemli bir nokta da: Tomorrow (yarın), now (şimdi), yesterday (dün) gibi zaman zarfleri yalın olarak cümlede yer alır.
(Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce'ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ...)
Yorumlarınız
Sınavdan 100 aldım cokkkkk
Güzel sorular
Thank you
Ellerinize sağlık çok güzel olmuş
thank you
ÇOK GÜZEL ,KONUYU BİR TÜRLÜ ANLAYAMAMIŞTIM YAZILIYA SON 1 SAAT KALA ANLADIM ÇOK TEŞEKKÜRLER EMEĞİ GEÇEN HERKESİN ELLERİNE SAĞLIK
Allah razı olsun
Ellerinizi sağlık çok teşekkürler
thank you
bence çok güzel...
Çok güzel saolunnnnnnnnnnnnn...
teşekkürler çokkkk işime yaradı hazırlayanların ellerine saglık
OK YARARLİ EMEGİ GECEN HERKESİN ELİNE SAGLİK
Adamsiniz çok iyi açıklamalı
çoooooooooooook güzel süper
Bence tam anlatamamis dislike
teşekkürler,sınavda bu tür soruları doğru yaptım ancak yinede '45' aldım
GERCEKTEN İSİME YARADİ TESEKKURLERR
Çok isime yaradı gerçi
çok faydalı oldu bana emegi geçenlere allah razı olsun
Good good very good
very goooooood
Inşallah yazılıma katkı sağlar ama iyiye benziyor.
Teşekkürler
çok güzel olmş sağoln :)
Dont worry
Thank you very good;)
Gerçekten çok tesekkurler.Cümle kurma ödevım wardı.Zaman fiilleri bulmakta zorlanıyordum. THANK YOU!!!
gerçekten çok teşşekkür ederim herşey için ;)
Çok başarılı teşekkürler.
Cok tesekurler
Guzel olmusss
iyi pek birşey anlamadım
Çokkk Tşkler işime çok yaradı emeği geçenlere cokk tşkler
çok teşekkürler :)
saolun çok thank you :)
Yarın ing sınavı var hadi bakalım
Çok işime yayadı
GERÇEKTEN ÇOK GÜZELDİ
Thank you
tesekkur ederız
Thanks it's Good idea!:-):-):-)
THANK YOU
COK YARARLİ EMEGİ GECEN HERKESİN ELİNE SAGLİK
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.