YENİ PROGRAMA UYGUN KONU ANLATIMLARI VE YEPYENİ TESTLER SORUMATİK.COM.TR'DE ...

Prepositions (Edatlar)

Prepositions (edatlar):İsimler veya zamirlerden önce kullanılan kısa sözcüklerdir. Konum bildirirler. Bu bölümde en çok kullanılanlarını göreceğiz.

1 at: -de, -da, yanında, yanına…

The girls are at the door. (Kızlar, kapıdalar (yanındalar).)

The boy-student is at the blackboard. (Erkek öğrenci, yazı tahtasının yanında.)

The passengers are waiting at the bus-stop. (Yolcular, otobüs durağında bekliyorlar.)

The children are at school. (Çocuklar, okuldalar.)


2 on : -nin üzerinde, üstünde…

The blackboard is on the wall. (Yazı tahtası duvarda (duvarın üzerinde).)

Mary is sleeping on her bed now. (Mary, şimdi yatağında (yatağının üzerinde) uyuyor.)

The books are on the table. (Kitaplar, masanın üzerinde.)

The apples on the plate. (Elmalar, tabakta.)


3 in: içinde, içine; -de…

The oranges are in the basket. (Portakalllar, sepette (sepetin içinde).)

I have fiiled some cola in the bottle. (Ben, şişeye (şişenin içine) biraz kola koydum.)

There is some milk in the glass. (Bardakta (bardağın içinde ) biraz süt var.)

I am in the classroom. (Ben, sınıftayım (sınıfın içindeyim).)


4  by : ile, vasıtasıyla; yanında, yakınında…

Hakan usually goes to work by a car. (Hakan, işe genellikle otomobil ile gider.)

They have travelled by plane. (Onlar, uçak ile seyahat ettiler.)

Orhan is going to come home by his bicycle. (Orhan, bisikletle eve gelecek.)

He was standing by the window. (O (erkek), pencerenin yanında duruyor.)


5 under : -in altında …

The dog was sleeping under a tree. (Köpek, bir ağacın altında uyuyor.)

The ball is under the table. (Top, masanın altında.)

The mechanic is under the car. (Tamirci, otomobilin altında.)

The cat is under the table. (Kedi, masanın altında.)


6 near: yakın, yakında; yanında…

I have parked my car near the bus. (Ben, otomobilimi, otobüsün yanına (yakınına) park ettim.)

The boys are near the bus. (Çocuklar, otobüsün yanında.)

My home is near the school. (Evim, okulun yanında (yakınında).)

The pencils are near the notebooks. (Kurşun kalemler, defterlerin yanında.)


7 next to: bitişik, - in yanında…

Osman is sitting next to Ayhan. (Osman, Ayhan’ın yanında oturuyor.)

I parked my car next to your car. (Ben, otomobilimi senin otomobilinin yanına park ettim.)

The library is next to the museum. (Kütüphane, müzenin yanında.)

My home is next to my school. (Evim, okulumun yanında.)


8 opposite: - e karşı, karşısında…

The libray is opposite the cinema. (Kütüphane, sinemanın karşısında.)

Suna is walking opposite the museum. (Suna, müzenin karşısında yürüyor.)

My house is opposite your house. (Benim evim, senin evinin karşısında.)

The supermarket is opposite the bank. (Süpermarket, bankanın karşısında.)


9 over: üstünde,- nin üzerinde, yukarısında…

The window is over the radiator. (Pencere, radyatörün üzerinde.)

A concorde is flying over my home. (Bir concorde (uçak), evimin üzerinde uçuyor.)

The shelf is over the table. (Raf, masanın üzerinde.)

There is a picture over the fireplace. (Şöminenin üzerinde bir resim var.)


10 towards: - e karşı, e doğru…

Roy is running towards the school-gate. (Roy, okul kapısına doğru koşuyor.)

Hikmet is driving towards his home. (Hikmet, evine doğru araba kullanıyor.)

The students are walking towards their school. (Öğrenciler, okullarına doğru yürüyorlar.)

Oya walked towards the door. (Oya, kapıya doğru yürüdü.)


11 below: -nin altında, aşağıda…

Suna’s home is below Ayşe’s home. (Suna’nın evi, Ayşe’nin evinin altındadır.)

The fireplace is below the picture. (Şömine, resmin altında.)

He lives in the flat below me. (O, benim altımdaki apartmanda oturuyor.)

My book is below your book. (Kitabım, senin kitabının altında.)


12 above : -in üstünde, yukarıda…

The chemist’s shop is above the supermarket. (Eczane, süpermarketin üstünde.)

 The map is above the blackboard. (Harita, yazı tahtasının üstünde.)

The Picture is above the fireplace. (Resim, şöminenin üstünde.)

The clock is above the picture. (Saat, resmin üzerinde.)


13 between… and : … ve… arasında, … ve …nin arasına …

Hülya is is sitting between Özge and Ayça. (Hülya, Özge ve Ayça’nın arasında oturuyor.)

Your bike is between the tree and the house. (Bisikletin, ağaç ve ev arasında.)

The school is between the library and the museum. (Okul, kütüphane ve müzenin arasında.)

His dog is between his car and his bicycle. (Köpeği, otomobilinin ve bisikletinin arasında.)


14 in front of : önü, önüne, önünde …

There are two cars in front of my house. (Evimin önünde iki otomobil var.)

My uncle is parking his car in front of his house. (Amcam, evinin önüne otobüsünü park ediyor.)

The concert-hall is in front of the city park. (Konser salonu, şehir parkının önünde.)

The teacher is standing in front of Murat. (Öğretmen, Murat’ın önünde duruyor.)


15 behind : -in arkasında, arkada …

The school-bus stopped behind the grage. (Okul servis otobüsü, garajın arkasında durdu.)

Oya is standing behind Suna. (Oya, Suna’nın arkasında duruyor.)

I was sitting behind a big tree. (Ben, büyük bir ağacın arkasında oturuyordum.)

The library is behind the museum. (Kütüphane, müzenin arkasında.)


16 along : boyunca …

A dog was chasing a cat along the street. (Köpek, kediyi cadde boyunca kovalıyordu.)

He was walking along the road. (O (erkek), yol boyunca yürüyordu.)

There were trees all along the river bank. (Nehir kenarı boyunca ağaçları vardı.)

 The cat was running along behind its master. (Kedi, sahibinin arkası boyunca koşuyordu.)


17 across: karşıya, karşıda, öbür tarafta …

Orhan can swim across the Bosphorus. (Orhan, Boğaz’ın öbür tarafına yüzebilir.)

The school is across my house. (Okul,evimin karşısında.)

A nurse is walking across the street. (Hemşire, caddenin karşısına yürüyor.)

There is a bridge across the river. (Nehrin öbür tarafında bir köprü var.)


18 through : içinden, arasından, bir yandan öbür yana … 

You and I walked through the field. (Sen ve ben, tarlanın içinden yürüdük.) 

The thief came in through the window. (Hırsız, pencereden içeriye girdi.)

Thames flows through London. (Times nehri, Londra’nın içinden geçiyor.) 

Water flows through this pipe. (Su, borunun içinden akıyor.)


19 into : -in içerisine…

Hasan got into the bed. (Hasan, yatağın (içine) içerisine girdi.)

The children are going into the classroom. (Çocuklar, sınıfın (içine) içerisine giriyorlar.)

You opened the door and walked into the room. (Sen kapıyı açtın ve odanın (içine) içerisine yürüdün.)

She dived into the water. (O (kız), suya (suyun içine) daldı.)


(Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce ve sorumatik.com.tr'ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ...)

Bu İngilizce konu anlatımı 74,880 kez okundu.

Yorumlarınız

enes k. 31 Mart 2017 14:22

thank you

ayse 0. 1 Ocak 2017 10:50

excellent,perfect,awesome:))

serdar 1 Aralık 2016 20:47

adamsınız abi

yigit g. 7 Kasım 2016 22:23

çok işime yaradı sagol

Melike 14 Nisan 2016 15:05

Thank you

Emirhan A. 4 Ocak 2016 18:54

Fena değil
:)

piri r. 28 Aralık 2015 21:49

sağolasınız.güzel olmuş.emeğinize sağlık

Perfect 4 Aralık 2015 17:39

Perfect ✋✋✋✋

SEMANUR 24 Kasım 2015 10:41

Hiç düzgün cümle bile kurmamışlar abi bu ne yaa

sema 1 Kasım 2015 12:06

çok da güzel değil :)

emirbaba66 20 Ağustos 2015 18:44

helal olsun sana çok güzel bana çok güzel olmuş herkeze tavsiye etmemmmm

rüya 26 Mayıs 2015 18:12

süper ben bayıldım buradan çalıştım ve ingilizce yazılısında 100 aldım kim hazırladıysa ellerine sağlık muhteşem olmuş :)

evra 21 Mayıs 2015 16:09

thank you

GEVUR j. 10 Mayıs 2015 21:56

HArika beee kardeşimmm....

nytje77 8 Mayıs 2015 14:26

süper

Ceren 6 Mayıs 2015 18:48

helal olsun

berna c. 27 Nisan 2015 23:28

Süperrrr

berna 27 Nisan 2015 21:47

Süperrrrrrr

ayşenur 11 Nisan 2015 13:05

pek beğenmedim çünkü çok fazla

laleg 10 Mart 2015 19:21

çookkkkkkkkkkk güzelllll

mr s. 7 Mart 2015 16:49

elinize saglık

MURAT K. 8 Şubat 2015 19:43

THANK YOU

büşra 12 Ocak 2015 21:32

Güzel

Hi .. 8 Ocak 2015 16:38

Perfect

emre 28 Aralık 2014 22:13

Cok iyi

Gülser-G.Antep 17 Aralık 2014 20:55

Çok güzel elinize sağlık

Zilan 16 Aralık 2014 21:37

"Prepositions" (edatlar) konusu anlatılması gerektiği gibi anlatılmış. Ve konuyla ilgili gayet güzel ve mantıklı örnekler verilmiş.

arzu c. 11 Aralık 2014 18:51

eksikler var

8/c 3 Aralık 2014 21:24

Super

ezgi a. 23 Kasım 2014 22:21

ne kadar kötü bir çalısma

GHGUY 21 Kasım 2014 12:08

İYİ

lale g. 20 Kasım 2014 20:09

güzel olmuş bence sana katılmıyorum furkan

furkan b. 12 Kasım 2014 18:52

hiç güzel değil

Yorumlarınızı buradan paylaşabilirsiniz

Konu anlatımı

İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.