Ortaokul 8. Sınıf 6. Ünite (Detective Stories) Konu Anlatımı
Detective Stories: The Story Of The Stolen Necklace (Dedektif Hikâyeleri: Çalınan Kolyenin Hikâyesi) başlıklı ünitede, polisiye olaylar hakkında cümleler kurmayı ve bu konu ile ilgili soruları cevaplamayı göreceğiz. Önce – her zamanki gibi – hazırlık soruları ile giriş yapalım:
Do you read stories? (Hikâye(ler) okur musun?)
What kind of stories do you like? (Ne tür hikâyeleri seversin?)
How many detective novels did you read? (Kaç tane polisiye roman okudun?)
Do you read or watch a detective story?
(Bir polisiye hikâyeyi okur musun yoksa seyreder misin?)
Do you like detective stories? (Polisiye hikâyeleri sever misin?)
Did you stay at your house when you broke your arm?
(Kolunu kırdığın zaman evde mi kalmıştın?)
Why did the police arrest you? (Polis seni neden yakaladı?)
When did you notice it was stolen?
(Onun (kolyenin) çalındığını ne zaman fark ettin?)
Why didn’t you keep your necklaces in a safe?
(Kolyeleri neden bir kasada saklamıyorsun?)
Were you wearing your stolen necklace? (Çalınan kolyeyi takıyor muydun?)
What time of the day did the robbery happen? (Soygun, günün hangi saatinde oldu?)
Who do you think stole the necklace? (Kolyeyi kimin çaldığını düşünüyorsun?)
How many people were on the suspect list? (Şüpheli listesinde kaç kişi var?)
When did the policemen catch the thieves? (Polisler, hırsızları ne zaman yakaladılar?)
Did a thief steal an expensive car yesterday? (Hırsız, dün pahalı bir otomobil çaldı mı?)
Hazırlık sorularında da görüldüğü gibi, bu ünitede the simple past tense ve the past continuous tense yapılarını hatırlıyoruz.
Şimdi, örnek cümle çözümlemelerine geçebiliriz.
Hans liked reading detective stories very much.
(Hans, polisiye hikâyeler okumayı çok severdi.)
You should read a detective story. (Sen bir polisiye hikâye okumalısın.)
I was reading an exciting detective story yesterday.
(Dün, heyecanlı bir polisiye hikâye okuyordum.)
Detective is a policeman who investigates crime. (Dedektif, suç araştıran bir polistir.)
Thief is a person who steals things. (Hırsız, eşyaları çalan kişidir.)
Mrs. Gül insured all of her jewels. (Bayan Gül, mücevherlerinin hepsini sigortalattı.)
You insured your jewels just before the exhibition.
(Sen, sergi öncesinde mücevherleri sigortalattın.)
The woman watched a detective film yesterday. (Kadın, dün bir polisiye film seyretti.)
She liked wearing expensive clothes and jewellery.
(Pahalı elbiseler giymeyi ve mücevher takmayı sevdi.)
You were wearing a nice expensive dress and a pair of black shoes.
(Sen, güzel pahalı bir elbise ve bir çift siyah ayakkabı giyiyordun.)
Suat was a rich man and he lived alone. (Suat zengin bir adamdı ve yalnız yaşadı.)
She killed her husband for his money. (Kocasını parası için öldürdü.)
Murderer is a person who kills somebody. (Katil, birisini öldüren kişidir.)
The police dogs helped solving the murders.
(Polis köpekleri, cinayetlerin çözümünde yardımcı oldular.)
There were two antique necklaces. (İki antika kolye vardı.)
The robbers got into the house through the window.
(Soyguncular, pencereden evin içine girdiler.)
The thief was opening the safe when you saw him.
(Sen hırsızı gördüğünde, o kasayı açıyordu.)
The thief ascaped from the balcony. (Hırsız balkondan kaçtı.)
You describes the thieves to the police. (Sen, polise hırsızları tarif ettin.)
The thieves planned to rob a big bank. (Hırsızlar, büyük bir bankayı soymayı planladılar.)
There was a bank robbery in the city yesterday. (Dün şehirde bir banka soygunu vardı.)
The robber stole a lot of money from the bank. (Hırsız, bankadan pek çok para çaldı.)
There were there masked men in the bank. (Bankada üç tane maskeli adam vardı.)
You found gloves there. (Sen orada eldivenleri buldun.)
Detectives found your fingerprints and footprints in your friend’s house.
(Polisler, arkadaşının evinde senin parmak izlerini ve ayak izlerini buldular.)
The policemen found the thieves’s footprints on the living room floor.
(Polisler, oturma odasının tabanında hırsızların ayak izlerini buldular.)
The policemen found a lot of fingerprints, because the thieves touched everywhere in the supermarket. (Polisler pek çok parmak izi buldular, çünki hırsızlar süpermarketteki her yere dokunmuşlardı.)
You witnessed a robbery in the supermarket yesterday.
(Sen, dün süpermarkette bir soyguna şahit oldun.)
While you were watching TV, the thieves got into your house.
(Sen televizyon seyrederken, hırsızlar evine girdiler.)
You arrested the young robber in front of the goldsmith yesterday.
(Sen, dün kuyumcunun önünde genç soyguncuyu yakaladın.)
Somebody stole your necklaces. (Birisi, senin kolyelerini çaldı.)
They noticed that someone stole the precious necklace.
(Onlar, birisinin değerli kolyeyi çaldığını fark ettiler.)
The security cameras were off and nobody could see the thief.
(Güvenlik kameraları kapalıydı ve kimse hırsızı göremezdi.)
A young man entered the jeweller’s shop with a gun in his hand.
(Genç bir adam, elinde bir silahla kuyumcu dükkanı girdi.)
The robber was wearing a mask. (Hırsız, bir maske takıyordu.)
Nobody could see the robber’s face. (Hiç kimse, soyguncunun yüzünü göremedi.)
He took a lot of jewellery and put them in a leather bag.
(Bir sürü mücevheri aldı ve onları deri bir çantaya koydu.)
The police arrived in a short time. (Polis kısa sürede geldi.)
The thief was robbing the bank when the policemen came.
(Polisler geldiğinde, hırsız bankayı soyuyordu.)
The robber shot the policeman an hour ago.
(Bir saat önce, soyguncu polise ateş etti.)
Detectives are careful people. (Polisler, dikkatli insanlardır.)
Detective Hans had got a dog. (Dedektif Hans’ın bir köpeği vardı.)
It helped him to find the thieves and robbers.
(O, ona hırsızları ve soyguncuları bulmakta yardım etti.)
The detectives talked to two men about the robbery.
(Polisler, soygunla ilgili iki adamla konuştular.)
Hakan was good at solving mysteries. (Hakan, gizemleri çözmede başarılıydı.)
The inspector questioned the suspects. (Müfettiş, şüphelileri sorguladı.)
Robert wanted to prove his innocence. (Robert suçsuzluğunu kanıtlamak istedi.)
The thief ran away quickly, so the policemen didn’t catch him.
(Hırsız hızla uzaklaştı, böylece polisler onu yakalayamadılar.)
The robber was not quick enough to escape from the policemen.
(Soyguncu, polislerden kaçacak kadar hızlı değildi.)
Detectives could catch the thief. (Polisler, hırsızı yakaladı.)
Sherlock Holmes is a very famous detective. (Sherlock Holmes bir çok ünlü dedektiftir.)
The policemen put the thieves in the prison yesterday.
(Dün, polisler hırsızları cezaevine koydu.)
He was wearing a funny mask on his face. (Yüzünde komik bir baske taşıyordu.)
The men in the jeweller’s shop rose their hands when they saw the guns.
(Silahları görünce, kuyumcu dükkanındaki adamlar ellerini kaldırdılar.)
Someone stole the necklace, in spite of the security cameras and the guards.
(Birisi, güvenlik kameraları ve gardiyanlara rağmen, kolyeyi çaldı.)
Someone stole your new mobile phone yesterday.
(Dün birisi senin yeni cep telefonunu çaldı.)
You were shopping when a thief stole your purse.
(Hırsız çantanı çaldığı zaman alış veriş yapıyordun.)
Paul stole the necklace because he could turn on and off the electricity easily.
(Paul, kolyeyi kolayca çaldı, çünki elektriği kolayca açıp kapatabiliyordu.)
He was checking the security cameras and turned them off.
(Güvenlik kameralarını kontrol ediyordu ve onları kapattı.)
Hans accused you of stealing a necklace. (Hans, seni kolye çalmakla suçladı.)
Sally was in a hurry and she put the necklace into someone’s bag.
(Sally acele etti ve kolyeyi birisinin çantasına koydu.)
You stole the jewels, because you needed to pay for your sister’s school.
(Mücevherleri çaldın, çünki kız kardeşinin okul parasını ödemen gerekiyordu.)
When the detective saw you, you were crying silently.
(Polis seni gördüğünde, sessizce ağlıyordun.)
When I saw the thieves, they were opening the door.
(Hırsızları gördüğümde, kapıyı açıyorlardı.)
A thief stole two valuable paintings from the city museum.
(Hırsız, kent müzesinden iki değerli tablo çaldı.)
You saw two strangers in your garden while you were looking out of the window yesterday night.
(Dün gece pencereden dışarıya bakarken, bahçede iki yabancı gördün.)
You were sleeping when the burglar came in. (Hırsız içeriye girdiğinde, sen uyuyordun.)
Your brother screamed, because he saw the thieves.
(Erkek kardeşin çığlık attı, çünki hırsızları gördü.)
When your dog barked, a young man was opening the door.
(Köpeğin havladığında, genç bir adam kapıyı açıyordu.)
A police dog searched narcotics in a car two hours ago.
(Polis köpeği, iki saat önce, bir arabada uyuşturucu aradı.)
The police caught the thief while he was running.
(Hırsız koşarken, polis onu yakaladı.)
When he found some money, he was going to work.
(Biraz para bulduğu zaman, işe gidiyordu.)
(Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce'ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ...)
Yorumlarınız
muhteşemmmmmmmmm
bence sorular güzel olmamış
Başlığında kelimelerde yazıyor ama sadece cümle ve anlamları var. Hiç yoktan iyidir :-):-):-):-):-):-)
Teşekkür ederiz
çok iyi
harikasınız yaa
güzel olmüş elerinixe sağlık ama çok uzun cümleler
iiii örnek çok olsaydı dha iyi olurdu
mükemmelsiniz siz abicim yaaaa
sadece bir tane açıklama tek var ama iyi sayılır
proje ödevime çok yaradı elinize sağlık teşekkür ederim
bnce hiç o kadar açıklayıcı değil ama yinede tsk ederim
Bencede güzel ama konu anlatımı az örnekler çok ama teşekkğr ederiz yardımcı oldugunuz için
güzel olmuş elinize sağlık
Site çok ama çok güzel bide fena değil veya güze l değil diyenler 8.sınıfa gitmiyordur yada okumayı bilmiyor
çok güzel ama benzer örnekler verilmiş
ben hiç iyi bulamadım bu siteyi
Mersi işime yaradı
WONDERFUL!!!!!
iyi örnekler var ama konu anlatımı az.
çok açıklayıcı tam bizim işlediğim konular
very good.thank's
konu anlatımı fazla olsaydı ama gayet güzel
ben beğendim :D
bence de güzel
audio lectures though better but very beatiful
Cooook tesekkur ederiz
e bunda hep örnek vermiş yahu
etkinliklerde bilmediğimiz kelimeleri hoca bize yazdırıyor. onlardan evde cümleler kurmamızı istiyor . lütfen yardım edin. bu arada site güzelmiş
muhteşemmmmmmm:))
fena sayılmaz:)))
güzelmiş
çok sağolun ya
teşekkürler ama kısa olaydı iyi olurdu
harika çok hoşuma gitti
çok güzel olmuş çok açıklayıcı teşekkürler :D
muhteşem olmuş
ellrinize sağlık çok güzel olmuş VALLAHA
Vay be çok güzel
Muazzam
süper
bu nedir yaa harika işime yarayan oldu
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.