Ortaokul 8. Sınıf 4. Ünite (Communication) Konu Anlatımı - 2 (Yeni) : The Simple Future Tense (Basit Gelecek Zaman)
The Simple Future Tense (Basit Gelecek Zaman)
Gelecek (yakın veya uzak) ile ilgili alınan kararlar veya yapılacak eylemlerin anlatılmasında kullanılır. Konuşma anında alınan karar(lar) da bu yapı ile anlatılır. Örnekleri inceleyiniz.
I will get back to you in an hour. (Ben bir saat içinde sana geri döneceğim.) |
I will send text messages to my friends. (Ben, arkadaşlarıma kısa mesaj göndereceğim.) |
I will travel with my four brothers. (Ben, dört erkek kardeşimle seyahat edeceğim.) |
You will surf on the Net. (Sen internette sörf yapacaksın.) |
You will have a plan for tomorrow. (Senin yarın için bir planın olacak.) |
She will learn how to ride a horse. (O, ata nasıl binileceğini öğrenecek.) |
She will have maths exam tomorrow. (O yarın matematik sınavına girecek.) |
Jack will open his own supermarket soon. (Jack yakında kendi süpermarketini açacak.) |
We will talk to our mother about the party. (Biz, parti hakkında annemizle konuşacağız.) |
We will meet up later. (Biz daha sonra buluşacağız.) |
They will get good marks in the maths exam tomorrow. (Onlar, yarın matematik sınavında iyi notlar alacaklar.) |
They will pick me up tomorrow morning. (Onlar, yarın sabah beni alacaklar.) |
The Near Future Tense (Basit Gelecek Zaman), affirmative form (olumlu yapı)da bütün öznelerle will (- ecek, - acak) yardımcı fiili kullanılır; main verb (asıl fiil) yalın haldedir. Örnekleri inceleyiniz.
I will see you at the cafe tomorrow. (Ben, seni yarın kafede göreceğim.) |
I will have a plan this afternoon. (Benim öğleden sonra bir planım var.) |
You will go to communication technology exhibition in the science museum. (Sen bilim müzesindeki iletişim teknolojii sergisine katılacaksın.) |
You will rest all the weekend. (Sen bütün hafta sonu dinleneceksin.) |
He will send a fax for you soon. (O, yakında senin için bir fax yollayacak.) |
He will write some messages to his friends. (O, arkadaşlarına bazı mesajlar yazacak.) |
She will contact me tomorrow. (O, yarın benimle bağlantı kuracak.) |
If the technician fixes the problem, she will connect to the Net, (Teknisyen sorunu giderirse, o internete bağlanacak.) |
We will go to Paris for seven months. (Biz yedi aylığına Paris'e gideceğiz.) |
We will call you later. (Biz, sana daha sonra telefon edeceğiz.) |
They will get back to you. Please wait for their call. (Onlar size geri dönecek. Lütfen onların telefonunu bekleyiniz.) |
They will give her the message. (Onlar ona mesajı verecekler.) |
Will ile başlayan cümle soru halindedir; interrogative form (soru şekli)nde de fiil yalın haldedir. Bir işin ya da eylemin yapılması için ricada bulunurken bu yapıdan yararlanılır. Örnekleri inceleyiniz.
Will you send me an email? (Sen bana bir elektronik posta yollayacak mısın?) |
Will you come with me? (Sen benimle gelecek misin?) |
Will you play computer games with me? (Sen benimle bilgisayar oyunları oynar mısın?) |
Will you carry this notebook for me? (Sen benim için bu laptopu taşır mısın?) |
Will you answer the phone? (Sen telefona cevap verecek misin?) |
Will you ask him to call me tomorrow? (Sen, yarın ona beni aramasını söyleyecek misin?) |
Will you call me a taxi, please? (Sen, lütfen bana bir taksi çağırır (çağıracak) mısın?) |
Will you give me a glass of milk? (Sen bana bir bardak süt verir misin?) |
Negative form (olumsuz yapı)da will + not = won't kullanılır; main verb (asıl fiil, yüklem) yalın haldedir; won't bütün öznelerle kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
I won't get back to you in an hour. (Ben sana bir saat içinde geri dönemeyeceğim.) |
I won't write any messages to my friends. (Ben arkadaşlarıma hiç mesaj yazmayacağım.) |
You won't pick me up tomorrow morning. (Sen yarın sabah beni almayacaksın.) |
You won't surf on the Net. (Sen internette sörf yapmayacaksın.) |
He won't send a fax for you soon. (O, yakında senin için bir fax yollamayacak.) |
He won't talk to your mother about the party. (O, parti hakkında annenle konuşmayacak.) |
She won't learn how to ride a horse. (O, ata nasıl binileceğini öğrenmeyecek.) |
She won't contact me tomorrow. (O, yarın benimle bağlantı kurmayacak.) |
We won't go to Paris for seven months. (Biz yedi aylığına Paris'e gitmeyeceğiz.) |
We won't meet up later. (Biz daha sonra buluşmayacağız.) |
They won't give her the message. (Onlar ona mesajı vermeyecekler.) |
They won't get back to you. Please don't wait for their call. (Onlar size geri dönmeyecek. Lütfen onların telefonunu beklemeyiniz.) |
(Daha geniş bilgi için bakınız; İngilizce Dil Bilgisi, The Simple Future Tense ... )
Ortaokul 8. Sınıf 4. Ünite (Communication) Konu Anlatımı - 3 (Yeni) : Could, Can, Would like İle Yapılan Soru Cümleleri Bölümünü Okuyunuz.
(Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce’ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ...)
Yorumlarınız
konuları açık anlatsanız daha güzel olur
Çok teşekkür ederim çok yardımcı oldunuz.
Cok guzel cok sagolun ama biraz daha aciklayici olabilirdi. Yinede cok tesekkurler cok yardimci oldunuz. ^.^ >.<
cok guzel ama daha detaylı olabilirdi
cok guzel anlatilmis thanks. ama sadece cumle seklinde verilmis biraz daha ayrintili olsaydi ve kelime anlami verilseydi teker teker. elinize saglik yinede . herkese TEOGDA basarilar:))
İnşallah yarın sınavımdan 85 ve ya 85 üstü alırım. Daha detaylı olsaydı daha güzel olabilirdi ama yine de teşekkürler *-*
Burdan çalışıyorum birkaç gün sonra ingilizce sinavim var inşallah kurtarırım
Çok yardımcı oldunuz inşallah yarınki sınavdan 100 alırım. Dua edin benim için,lütfen :(((((
öok güzeldi işanlah yarın 100 alırım
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.