Ortaokul 7. Sınıf 5. Ünite (Fashion (Technology)) Konu Anlatımı
Fashion (Technology) (Moda: Teknoloji) başlıklı bu bölümde, Comparative Degree, Superlatives Degree of The Adjectives, vb gibi çok önemli konularını öğreneceğiz. Bu yüzden, biz dilbilgisine ağırlık verip, bol örnekli bir konu anlatımını tercih ettik. Aşağıdaki açıklamaları ve örnek cümleleri dikkatle incelerseniz, başarılı olacağınıza inanıyoruz.
Comparative Degree
İki insan veya iki nesne arasında kıyaslama yapılırken, sıfatlarda üstünlük derecesi (comparative degree) kullanılır.
Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.
Ali is younger than Ahmet. (Ali, Ahmet’den daha gençtir.)
A bicycle is cheaper than a car. (Bisiklet, otomobilden daha ucuzdur.)
A mouse is smaller than a cat. (Fare, kediden daha küçüktür.)
Your mother is older than you. (Annen senden daha yaşlıdır.)
Mary’s hair is longer than Rose’s hair.
(Mary’nin saçları, Rose’nin saçlarından daha uzundur.)
Hülya is funnier than Meral. (Hülya, Meral’den daha komiktir.)
My cat is luckier than your dog. (Kedim, köpeğinden daha şanslıdır.)
English is easier than French. (İngilizce, Fransızca’dan daha kolaydır.)
An elephant is heavier than a lion. (Fil, arslandan daha ağırdır.)
Hakan is cleverer than Zekiye. (Hakan, Zekiye’den daha zekidir.)
Maths is more boring than History. (Matematik, tarihden daha sıkıcıdır.)
Turkey is more modern than England. (Türkiye, İngiltere’den daha moderndir.)
A plane is more expensive than a bus. (Uçak, otobüsten daha pahalıdır.)
Geography is more interesting than Physics.
(Coğrafya, Fizik’den daha ilginçtir.)
An armchair is more comfortable than a chair.
(Koltuk, sandalyeden daha rahattır.)
Zehra’s marks are worse than Gül’s marks.
(Zehra’nın notları, Gül’ün notlarından daha kötüdür.)
Your handwriting is worse than your mother’s handwriting.
(Senin elyazın, annenin el yazısından daha kötü.)
Ali’s money is less than Ahmet’s.
(Ali’nin parası, Ahmet’in parasından daha azdır.)
Ahmet’s money is more than Ali’s.
(Ahmet’in parası, Ali’nin parasından daha çoktur.)
İki nesne ya da insanı kıyaslarken kullandığımız sıfatın sonuna – r, - er, veya – ier eklerinden birisi gelir.
Önce sonuna – r alan sıfatları tanıyalım: Fine (güzel), finer (daha güzel); wide (geniş), wider (daha geniş); safe (güvenli), safer (daha güvenli); large (geniş), larger (daha geniş); nice (güzel), nicer (daha güzel) …
Sonuna – er eki alın sıfatlar: Young (genç), younger (daha genç); new (yeni), newer (daha iyi); long (uzun), longer (daha uzun); thick (kalın), thicker (daha kalın); clean (temiz), cleaner (daha temiz); poor (fakir), poorer (daha fakir); cheap (ucuz), cheaper (daha ucuz); long (uzun), longer (daha uzun); rich (zengin), richer (daha zengin); small (küçük), smaller (daha küçük); light (hafif), lighter (daha hafif); strong (kuvvetli), stronger (daha kuvvetli); weak (zayıf), weaker (daha zayıf); cold (soğuk), colder (daha soğuk); old (yaşlı), older (daha yaşlı); fast (hızlı), faster (daha hızlı); clever (akıllı), cleverer (daha akıllı) …
Bazı sıfatlara – er eki getirilirken, son harfleri bir daha yazılır: Hot (sıcak), hotter (daha sıcak); fat (şişman), fatter (daha şişman) …
Son harfi – y, ondan önceki harf de sessiz ise, sıfat sonuna – ier eki alırken – y harfi kaldırılır: Funny (komik), funnier (daha komik); lucky (şanslı), luckier (daha şanslı); easy (kolay), easier (daha kolay); heavy (ağır), heavier (daha ağır); busy (meşgul), busier (daha meşgul); dirty (kirli), dirtier (daha kirli); lazy (tembel), lazier (daha tembel) …
Yukarıdaki kurallara uymayan sıfatlar da vardır. Bunlar; iki ya da çok heceli sıfatlardır; sonlarına ek almazlar; önlerine more (daha) getirilir. Örnekleri inceleyelim: boring (sıkıcı), more boring (daha sıkıcı); modern (çağdaş), more modern (daha çağdaş); difficult (zor), more difficult (daha zor); comfortable (rahat), more comfortable (daha rahat); interesting (ilginç), more interesting (daha ilginç); famous (ünlü), more famous (daha ünlü); delicious (lezzetli), more delicious (daha lezzetli); expensive (pahalı), more expensive (daha pahalı); crowded (kalabalık), more crowded (daha kalabalık); hardworking (çalışkan), more hardworking (daha çalışkan); beautiful (güzel), more beautiful (daha güzel) …
Kuralsız sıfatlar da vardır: Good (iyi), better (daha iyi); bad (kötü), worse (daha kötü); far (uzak), farther (daha uzak); little (az), less (daha çok); much / many (çok), more (daha çok) …
Kısa sıfatların kullanıldığı cümlelerde söz dizini şöyledir:
Subject + to be + adjective + - er + than + object.
(Subject (özne); to be (am, is, are …); adjective (sıfat); - er (- er takısı); than (daha); object (nesne), demektir.)
English + is + easier + than + Japanese.
(İngilizce, Japonca’dan daha kolaydır.)
Tuna + is + younger + than + his father.
(Tuna, babasından daha gençtir.)
A worm + is + thinner + than + a snake.
((Bir) Solucan, yılandan daha incedir.)
Uzun (çok heceli) sıfatların kullanıldığı cümlelerde söz dizini şöyledir:
Subject + to be + more + adjective + than + object.
An armchair + is + more + comfortable + than + a chair.
(Koltuk, sandalyeden daha rahattır.)
Tom + is + more + handsome + than + Pablo.
(Tom, Pablo’dan daha yakışıklıdır.)
Olumsuz yapı ile ilgili örnekleri de görelim:
A helicopter is not faster than a plane. (Helikopter, uçak kadar hızlı değildir.)
My shoes are not more expensive than your shoes.
(Benim ayakkabılarım, senin ayakkabıların kadar pahalı değildir.)
Ankara is not smaller than Adana. (Ankara, Adana’dan daha küçük değildir.)
French is not easier than English. (Fransızca, İngilizceden daha kolay değildir.)
February is not longer than July. (Şubat, Temmuz’dan daha uzun değildir.)
Suna is not uglier than Oya. (Suna, Oya’dan daha çirkin değildir.)
Ankara is not colder than Erzurum in winter.
(Kış mevsiminde Ankara, Erzurum’dan daha soğuk değildir.)
A chair is not more comfortable than an armchair. (Sandalye, koltuktan daha rahat değildir.)
Soru yapısı örneklerine de bakalım:
Is Ali younger than Ahmet? (Ali, Ahmet’den daha genç midir?)
Is a bicycle cheaper than a car? (Bisiklet, otomobilden daha ucuz mudur?)
Is a mouse smaller than a cat? (Fare, kediden daha küçük müdür?)
Is your mother older than you? (Annen senden daha yaşlı mıdır?)
Is Maths more boring than History? (Matematik, tarihden daha sıkıcı mıdır?)
Is Turkey more modern than England? (Türkiye, İngiltere’den daha modern midir?)
Are Zehra’s marks worse than Gül’s Marks?
(Zehra’nın notları, Gül’ün notlarından daha kötü müdür?)
Is Ali’s money less than Ahmet’s? (Ali’nin parası, Ahmet’in parasından daha az mıdır?)
Superlatives Degree of The Adjectives
Üç veya daha fazla kişi ya da nesnenin kıyaslanmasında superlatives degree of the adjectives (sıfatlarda en üstünlük derecesi)nden yararlanılır. Grubun içinden farklı nesne, insan veya canlı bu özelliği ile vurgulanır.
Murat is the youngest person of his family. (Murat, ailesinin en genç kişisidir.)
Bobo is the cleanest person of his family. (Bobo, ailesinin en temiz kişisidir.)
You are the most perfect person in my family. (Sen, ailemdeki en mükemmel kişisin.)
Sakıp is the most hardworking student in the classroom.
(Sakıp, sınıftaki en çalışkan öğrencidir.)
Bu yapı uygulanırken kısa sıfatların önüne the sonlarına -est getirilir. Cheap the cheapest; short the shortest; small the smallest; tall the tallest; young the youngest vb. olur.
Bazı sıfatlar sonlarına ek alırken, sonlarındaki sessiz harf bir daha yazılır: Fat the fattest; hot the hottest; wet the wettest; big the biggest gibi ...
Sıfatın son harfi y, ondan önceki harfi sessiz ise y düşer ve yerine - iest getirilir: Busy the busiest; lazy the laziest; dirty the dirtiest; funny the funniest gibi...
Uzun sıfatların başına the most getirilir: Difficult the most difficult; famous the most famous; expensive the most expensive; beautiful the most beautiful gibi...
Bazı sıfatlar da hiçbir kurala uymaz: Good the best; bad the worst; far the farthest; little the least gibi...
Bobo is the cleanest person of his family. (Bobo, ailesindeki en temiz kişidir.)
You are the laziest boy in the classroom. (Sen sınıftaki en tembel çocuksun.)
Sakıp is the most hardworking student. (Sakıp en çalışkan öğrencidir.)
Mr Sıkı is the most frugal man in this city. (Bay Sıkı bu şehirdeki en cimri adamdır.)
Ali is your best friend in the classroom. (Ali sınıftaki en iyi arkadaşındır.)
Bu yapıda değişik soru kelimeleri de kullanılır: Who, what, which, how many, whose gibi...
Who is the fattest boy in your classroom? (Sınıfınızdaki en şişman çocuk kim?)
Which is the most expensive car? (En pahalı otomobil hangisi?)
Superlatives degree of the adjectives (sıfatlarda en üstünlük derecesi)nde, size yardımcı olabilecek, çok bilinen bazı sıfatları aşağıda sunuyoruz:
fine (güzel) the finest (en güzel); wide (geniş) the widest (en geniş); large (geniş) the largest (en geniş); late (geç) the latest (en geç); nice (güzel) the nicest (en güzel); safe (güvenli) the safest (en güvenli); young (genç) the youngest (en genç); new (yeni) the newest (en yeni); long (uzun) the longest (en uzun); thick (kalın) the thickest (en kalın); clean (temiz) the cleanest (en temiz); cheap (ucuz) the cheapest (en ucuz); poor (fakir) the poorest (en fakir); rich (zengin) the richest (en zengin); light (hafif) the lightest (en hafif); strong (kuvvetli) the strongest (en kuvvetli); weak (zayıf) the weakest (en zayıf); cool (serin) the coolest (en serin); small (küçük) the smallest (en küçük); cold (soğuk) the coldest (en soğuk); old (yaşlı; eski) the oldest (en yaşlı; en eski); hot (sıcak) the hottest (en sıcak); fat (şişman) the fattest (en şişman); clever (akıllı) the cleverest (en akıllı); fast (hızlı) the fastest (en hızlı); fancy (lüks) the fanciest (en lüks); happy (mutlu) the happiest (en mutlu); heavy (ağır) the heaviest (en ağır); easy (kolay) the easiest (en kolay); busy (meşgul) the busiest (en meşgul); dirty (kirli) the dirtiest (en kirli); early (erken) the earliest (en erken); ugly (çirkin) the ugliest (en çirkin); pretty (güzel, hoş) the prettiest (en güzel, en hoş); lazy (tembel) the laziest (en tembel); funny (gülünç) the funniest (en gülünç); difficult (zor) the most difficult (en zor); comfortable (rahat) the most comfortable (en rahat); famous (ünlü) the most famous (en ünlü); boring (sıkıcı) the most boring (en sıkıcı); handsome (yakışıklı) the most handsome (en yakışıklı); dangerous (tehlikeli) the most dangerous (en tehlikeli); delicious (lezzetli) the most delicious (en lezzetli); expensive (pahalı) the most expensive (en pahalı); crowded (kalabalık) the most crowded (en kalabalık); hard-working (çalışkan) the most hard-working (en çalışkan); interesting (ilgi çekici) the most interesting (en ilgi çekici); beautiful (güzel) the most beautiful (en güzel); many (çok) the most (en çok); much (çok) the most (en çok); good (iyi) the best (en iyi); bad (kötü) the worst (en kötü); little (az) the least (en az); far (uzak) the farthest (en uzak) …
As ………. As
As ………. As kalıbı, iki insan veya iki nesnenin benzer ya da farklı özelliklerini belirtmek için kullanılır. Boşluğa bir sıfat (adjective) gelir.
Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.
Ayşe is as tall as Fatma. (Ayşe, Fatma kadar uzun boyludur.)
Gül is as beautiful as Jill. (Gül, Jill kadar güzeldir.)
A tiger is as fast as a lion. (Kaplan, arslan kadar hızlıdır.)
My mother is as old as my father. (Annem, babam kadar yaşlıdır.)
Orhan is as rich as Osman. (Osman, Orhan kadar zengindir.)
A worm is as slow as a turtle. (Bir solucan kaplumbağa kadar yavaştır.)
Hasan is as intelligent as Halil. (Hasan, Halil kadar zekidir.)
Antalya is as hot as Adana in summer. (Antalya yazın Adana kadar sıcaktır.)
A train is as comfortable as a plane. (Tren, uçak kadar konforludur.)
Basketball is as popular as football in the USA. (Amerika’da basketbol, futbol kadar popülerdir.)
Kişiler ya da nesneler arasında benzerlik yoksa not as ………. as kalıbı kullanılır. Boşluğa –yine- bir sıfat (adjective) gelir.
A car is not as comfortable as a plane. (Otomobil, uçaktan daha rahat (konforlu) değildir.)
Renault is not as expensive as Mercedes. (Renault, Mercedes kadar pahalı değildir.)
A notebook is not as thick as a dictionary. (Defter, sözlük kadar kalın değildir.)
My bicycle is not as clean as your bicycle. (Bisikletim, seninki kadar temiz değil.)
The apple tree is as long as the poplar tree.
(Elma ağacı, kavak ağacı kadar uzun (yüksek) değildir.)
Kubat is not as famous as İbrahim Tatlıses. (Kubat, İbrahim Tatlıses kadar ünlü (meşhur) değildir.)
Peri is not as fat as Pınar. (Peri, Pınar kadar şişman değildir.)
Winter is as not hot as summer. (Kış, yaz kadar sıcak değildir.)
A car is not as slow as a bicycle. (Otomobil, bisiklet kadar yavaş değildir.)
A horse is not as tall as a giraffe. (At, zürafa kadar uzun boylu değildir.)
the same as
Karşılaştırılan iki kişi veya iki nensi aynı ise … the same as (… ile aynı) kalıbı kullanılır.
Elma is the same as apple. (Elma ile apple aynıdır.)
Nine is the same is büyükanne. (Nine ile büyükanne aynıdır.)
Quarter past one is the same as one fifteen. (Bire çeyrek var ile bir onbeş aynıdır.)
Van Gölü is the same as Lake Van. (Van gölü ile Lake Van aynıdır.)
England is the same as United Kingdom. (İngiltere ile Birleşik Krallık aynıdır.)
Father is the same as dad. (Father (baba) ile dad (baba) aynıdır.)
Student is the same as pupil. (Student (öğrenci) ile pupil (öğrenci) aynıdır.)
Quarter past three is the same as three fifteen. (Üçü çeyrek geçe ile üç onbeş aynıdır.)
Refrigerator is the same as fridge. (Refrigerator (buzdolabı) ile fridge (buzdolabı) aynıdır.)
Your eyes’ colour is the same as mine. (Senin gözlerinin rengi ile benimkisi aynı.)
different from
İki insan ya da iki nesnenin özellikleri birbirinden farklı ise different from kullanılır.
Teyze is different from hala. (Teyze, haladan farklıdır.)
A car is different from a lorry. (Otomobil, kamyondan farklıdır.)
An armchair is different from a chair. (Koltuk, sandalyeden farklıdır.)
The black car is different from the white car. (Siyah otomobil, beyaz otomobilden farklıdır.)
A clock is different from a watch. (Duvar saati, kol saatinden farklıdır.)
A radio is different from a television. (Radyo, televizyon farklıdır.)
A bicycle is different from a car. (Bisiklet, otomobilden farklıdır.)
A typist is different from a secretary. (Daktilo (memuru), sekreterden farklıdır.)
Renault is different from Opel Astra. (Renault, Opel Astra’dan farklıdır.)
Germany is different from England. (Almanya, İngiltere’den farklıdır.)
Yorumlarınız
teog'dan 500 puan aldım süper site heb burdan çalışırım yapanın ellerine sağlık
çok güzel süper bir şey bu sınavdan bunun sayesinde 90 aldım çok teşekkürler hep burdan çalışırım artık :))
çok teşekürler işallah sınavda 100 alırım
Çok Güzel Sağolun
çok güzel
sınavda işime yaradı beyendim
harika çok yararlı oldu çok saolun hep burayı kullanıcam
çok mükemmel bir site
cokkk güzel
İts very great !
Haaaarikaaaa tek kelimeyle
çok güzel
sağolun
saol cnmmmmmmm
sınav var ve çok iyi alacağım en azından 35 olmayacak :)
mükemmell
Hıiiiiıiiiiiiiıiiç güzel diğil yani benim istediğim g8bi değil
bence güzel en çok bu siteyi beğendim ellerinize sağlik
ÇOK İYİ
çok
beğendim çok güzel çok sağ olun işime çok yaradı
Güzel ama keşke geçmiş zaman konusu da olsaydı. Yinede tesekkürler. Ellerinize sağlık... :)
iyi bir anlatım olmuş kim yaptıysa ellerine sağlık
çok begendim süperr
süperrr devamı yokmuuuuuu********
çok iyi çok beğendim
çok güzel
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.