Ortaokul 6. Sınıf İngilizce 4. Ünite (Daily Life And Routines (A Day In My Life)) Konu Anlatımı

Daily Life And Routines (A Day In My Life) (Günlük Hayat ve Her Gün Yapılan İşler (Hayatımda Bir Gün)) başlıklı bu ünitede hergün yaptığımız ya da sık sık tekrarladığımız eylemleri anlatmayı öğreneceğiz (ya da hatırlayacağız).

Konuya girerken hazırlık sorularını hatırlayalım.

How do you spend a day? (Bir günü nasıl geçirirsiniz?)

What do you do in your free time? (Boş zamanında ne yaparsın?)

What do you do with your friends? (Arkadaşlarınla ne yaparsın?)

What do you do in the mornings? (Sabahları ne yaparsın?)

What do you do in the afternoons? (Öğleden sonra ne yaparsın?)

What do you do on Sundays? (Pazar günleri ne yaparsın?)

What do you have for breakfast? (Kahvaltıda ne yersin?)

Which days do you go to the cinema? (Hangi günlerde sinemaya gidersin?)

Which sports do you do at weekends? (Hafta sonunda hangi sporları yaparsın?)

What time do you get up? (Ne zaman kalkarsın?)

What time do you start work? (Ne zaman işe başlarsın?)

What time do you start school? (Ne zaman okula başlarsın?)

What time do you come home? (Ne zaman eve gelirsin?)

What time do you get home? (Ne zaman eve gelirsin?)

What time do they get up in the mornings? (Onlar sabahları saat kaçta kalkarlar?)

Where do you live? (Nerede yaşarsın?)

Why must we do sports? (Biz neden spor yapmalıyız?)

Who prepares your meals? (Yemeklerini kim hazırlar?)

How many cups of tea (coffee) do you have a day? (Bir günde kaç bardak çay (kahve) içersin?)

How many glasses of soft drinks do you drink a day? 

(Bir günde kaç bardak meşrubat (meyva suyu) içersin)?)

How many hours do you sleep a day? (Bir günde kaç saat uyursun?)

How many hours do you spend with your friends? (Arkadaşlarınla kaç saat geçirirsin?)

How often do you play computer games? (Ne sıklıkta bilgisayar oyunu oynarsın?)

How often do you have music lessons? (Hangi sıklıkta müzik dersleri alırsın?)

How often do you eat fresh fruit and vegetables? (Ne sıklıkta taze meyva ve sebze yersin?)

How often do you brush your teeth? (Hangi sıklıkta dişlerini fırçalarsın?)

How often do you do sports? (Hangi sıklıkta spor yaparsın?)

How often do you eat meat? (Hangi sıklıkta et yersin?)

Do you get up early or late? (Erken mi yoksa geç mi kalkarsın?)

Do you usually spend exciting or boring days? 

(Genellikle heyecanlı mı yoksa sıkıcı günler mi geçiriyorsun?)

Do you live in a flat or in a house? (Bir apartmanda mı yoksa bir evde mi oturuyorsun?)

Do you think you have got an interesting life? (İlginç bir hayatın olduğunu düşünüyor musun?)

Do you stay up late at night? (Geceleri geç saatleri kadar kalır mısın?)

Do you ride a bicycle at weekends? (Hafta sonlarında bisiklete biner misin?)

Do you put any salt on your food? (Yemeğine hiç tuz katar mısın?)

Do you take any sugar in your tea / coffee? (Çay veya kahvenize hiç şeker alır mısınız?)

Do you have lunch at school? (Okulda öğle yemeği yer misin?)

Does Sally meet her friends on Sundays? (Sally, arkadaşlarıyla Pazar günleri buluşur mu?)

Does your mother (father) help you with your homework? 

(Annen (Baban) ödevlerinde sana yardım eder mi?)

Her gün ya da sık sık yaptığımız eylemler the simple present tense (basit geniş zaman) ile anlatılır. (Bu konudaki geniş bilgiye (Açık Öğretim Lisesi Konu anlatımları; Lise 9. Sınıf 1. Ünite The Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman) bölümünden ulaşabilirsiniz. Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyiniz.

I eat an egg every morning. (Her sabah bir yumurta yerim.)

I do my homework on Saturdays and Sundays. (Ödevlerimi cumartesi ve pazar günleri yaparım.)

I get ready for the school and leave home at 8 o’clock. 

(Saat sekizde okul için hazırlanır ve evden ayrılırım.)

I eat packet lunch with my friends in the class.

(Sınıfta arkadaşlarımla paket (evde hazırlanmış) öğle yemeğini yerim.)

I go to the gym three times a week. (Haftada üç kez jimnastiğe (spor salonuna) giderim.)

I come back home at six o’clock. (Saat altıda eve geri dönerim.)

I prepare a big breakfast for my parents at weekends. 

(Hafta sonlarında aileme iyi (mükellef) bir kahvaltı hazırlarım.)

I travel for an hour by train to get to school. 

(Okula ulaşmak için bir saat trenle seyahat ediyorum.)

I go to the baseball club and practise for two hours. 

(Beysbol kulübüne gider ve iki saat oynarım.)

I walk to school with my twin brother.

(İkiz erkek kardeşimle okula yürürüm (yürüyerek giderim.))

I take my my dog for a walk every evening. (Her akşam köpeğimi yürüyüşe götürürüm.)

I take a shower at seven o’clock. (Saat yedide duş alırım.)

I drink six glasses of water a day. (Bir günde altı bardak su içerim.)

I say ‘goodbye’ to my mother. (Anneme ‘hoşça kal’ derim.)

I get up and say ‘good morning’ to my mother. (Uyanır ve anneme ‘günaydın!’ derim.)

I make my bed and wash my face. (Yatağımı yapar ve yüzümü yıkarım.)

I take the school bus at half past seven. (Saat yedi buçukta servis otobüsüne binerim.)

I like apples, but I don’t like oranges. (Elmaları severim, ama portakalları sevmem.)

He works in a supermarket. (O büyük bir süpermarkette çalışır.)

She studies with you in a library. (O seninle bir kütüphanede ders çalışır.)

My classes start at 8.30. (Derslerim sekiz buçukta başlar.)

Some students bring sandwiches to school for lunch. 

(Bazı öğrenciler öğle yemeği için okula sandviç getirirler.)

We spend two hours on homework – sometimes – three hours. 

(Biz ödevimiz için iki bazen üç saat harcarız.)

We live in a big house. (Biz büyük bir evde yaşarız.)

My parents watch their favourite TV documentaries. 

(Ailem sevdikleri televizyon belgesellerini seyrederler.)

She goes to school by bicycle. (Okula bisikletle gider.)

She plays volleyball for three hours every day. (Her gün üç saat voleybol oynar.)

She irons my clothes at weekends. (O hafta sonlarında kıyafetlerimi ütüler.)

Hans goes to a painting course on Saturdays. (Hasan cumartesi günleri bir resim kursuna gider.)

I don’t eat fast food at school. (Okulda ayaküstü yemek yemem.)

The school finishes at 3 o’clock. (Okul saat üçte biter.)

I don’t eat fast food at school. (Okulda ayaküstü yemek yemem.)

I don’t go to school at weekends. (Hafta sonlarında okula gitmem.)

Always (daima); usually (genellikle), sometimes (bazen), never (asla) … gibi süreklilik zarfları eylemin hangi sıklıkta yapıldığını gösterirler. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

I always get up early in the mornings. (Sabahları daima erken kalkarım.)

I always walk to school. (Daima okula (yürüyerek giderim) yürürüm.)

You always eat fresh fruit and vegetables. (Sen daima taze meyva ve sebze yersin.)

Hakan always does his homework. (Hakan ödevlerini daima yapar.)

I usually go to school by bus. (Okula genellikle otobüsle giderim.)

He usually eats his lunch out. (Genellikle öğle yemeğini dışarıda yer.)

She usually does aerobics and swim a kilometer a day. 

(Aerobik yapar ve bir günde bir kilometre yüzer.)

We sometimes go to the cinema. (Bazen sinemaya gideriz.)

I sometimes play volleyball with my friends after school. 

(Bazen okuldan sonra arkadaşlarımla voleybol oynarım.)

We sometimes go for a long walk along the river. 

(Bazen nehir boyunca uzun bir yürüyüş yaparız.)

I never walk my home, because it is too far. (Eve asla okula yürüyemem, çünki çok uzak.)

We often go to the cafe near our school and eat something. 

(Sık sık okulumuzun yanındaki kafeye gideriz ve bir şeyler yeriz.)

I rarely have free time, and I want to see a film very much.

(Çok az boş vaktim olur ve bir film seyretmeyi çok isterim.)

(Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce’ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ...)