YENİ PROGRAMA UYGUN KONU ANLATIMLARI VE YEPYENİ TESTLER SORUMATİK.COM.TR'DE ...

Lise 9. Sınıf 1. Ünite 2. Ders The Past Continuous Tense (Şimdiki Zamanın Hikâyesi)

The Past Continuous Tense

Geçmiş zamanda. – mesela, dün, geçen ay, geçen hafta, vb. gibi – belirli bir anda başlayan, bir süre devam eden ve biten eylem(ler)i anlatmayı öğreneceğiz. İngilizce’de bu yapıya The Past Continuous Tense denir. Bu kipi, Türkçe’ye Şimdiki Zamanın Hikâyesi diye çevirebiliriz.

I was playing the violin. (Keman çalıyordum.)

Kate was watching television. (Kate televizyon seyrediyordu.)

We were having breakfast. (Biz kahvaltı yapıyorduk.)

They were driving to İstanbul. (Onlar İstanbul’a (araba ile) gidiyordular.)

He was looking for the book. (O, kitabı arıyordu.)

She was listening to the radio. (O, radyo dinliyordu.)

Mike was reading a newspaper. (Mike gazete okuyordu.)

Angelo was playing the guitar. (Angelo gitar çalıyordu.)

Yukarıdaki örnekler dikkatle incelendiğinde görülecektir ki; bütün eylemler geçmişte başlamış, bir süre devam etmiş ve sonra bitmiştir.

Aşağıdaki örnekleri de inceleyiniz.

Osman was playing with his computer. (Osman, bilgisayarı ile oynuyor.)

They were buying their tickets. (Onlar, biletlerini satın alıyorlar.)

I was making a phone call. (Ben, (bir) telefon konuşması yapıyordum.)

He was taking some photos. (O birkaç fotoğraf çekiyordu.)

She was peeling a potato. (O bir patates soyuyordu.)

The fat man was running after the car. (Şişman adam, otomobilin arkasından koşuyordu.)

Şimdiki Zamanın Hikâyesi’de olumlu bir cümle şöyle kurulur:

Subject + was / were + verb1 + - ing + time expression.

(Subject: özne; verb: fiil; time expression: zaman zarfı, demektir.)

Bu zaman kipinde, was ve were olmak üzere iki yardımcı fiil vardır. Yardımcı fiiller şu özneler ile kullanılırlar:

Was – I, he, she, it; were – you, we, you, they …

Main verb (asıl fiil) birinci halde (present form)dir ve sonuna – ing eki alır.

Fiillerin sonuna – ing eki getirilirken, şu noktalara dikkat edilir:

Son harfi – e olan fiilerde (move; close gibi …) bu harf düşer.

They were moving to Ankara. (Onlar Ankara’ya taşınıyordular.)

Ayşe was closing the windows. (Ayşe pencereleri kapatıyordu.)

Son iki harfi – ie olan fiillerde (lie; die gibi …) bu harflerin yerine – y yazılır.

I was lying on the bed. (Ben yatağın üzerinde uzanıyordum.)

A dog was dying. (Köpek ölüyordu.)

Son iki harfi – ee olan fiiller (see; agree gibi …), - ing eki alırken bir değişikliğe uğramazlar.

Suna was seeing him at the bus-stop. (Suna otobüs durağında onu görüyordu.)

They were agreeing with you about this subject. (Onlar bu konuda seninle anlaşıyordular.)

Bazı fiiller (run; travel gibi …) – ing eki alırken son harfleri bir kere daha yazılır.

The children were running in the garden. (Çocuklar bahçede koşuyorlardı.)

Hikmet was travelling by car. (Hikmet otomobille seyahat ediyordu.)


Yardımcı fiiller, olumsuzluk eki not ile was + not = wasn’t, were + not = weren’t birleşik yazılırlar. Olumsuz yapıda; geçmişte eylemin yapılmadığı belirtilir.

I wasn’t drinking tea yesterday morning. (Ben dün sabah çay içmiyordum.)

They weren’t studying French last year. (Onlar geçen yıl Fransızca çalışmıyorlardı.)

Mrs. Green wasn’t baking a cake yesterday morning. (Bayan Gren dün sabah (bir) kek pişirmiyordu.)

Kate wasn’t watching television yesterday. (Kate dün televizyon seyretmiyordu.)

I wasn’t playing the violin two days ago. (Ben iki gün önce keman çalmıyordum.)

Mike wasn’t reading a newspaper. (Mike (bir) gazete okumuyordu.)

They weren’t driving to İstanbul yesterday. (Onlar dün İstanbul’a otobüsle gitmiyorlardı.)

She wasn’t listening to the radio. (O radyo dinlemiyordu.)

You weren’t eating an apple yesterday morning. (Sen dün sabah (bir) elma yemiyordun.)

Suna wasn’t crying. (Suna ağlamıyordu.) 


Cümle; was veya were ile başlıyorsa, soru halindedir.

Was Kate watching television? (Kate televizyon seyrediyor muydu?)

Were you playing the violin? (Sen keman çalıyor muydun?)

Were they driving to İstanbul? (Onlar araba ile İstanbul’a gidiyorlar mıydı?)

Was he looking for the book? (O, kitabı mı arıyordu?)

Was Nejla washing the dishes? (Nejla bulaşık yıkıyor muydu?)

Were we waiting at the bus-stop? (Biz otobüs durağında bekliyor muyduk?)

Was Sam playing the piano? (Sam piyano çalıyor muydu?)

Was the teacher doing the experiment? (Öğretmen deney yapıyor muydu?)

Was his wife feeding the baby? (Karın, bebeği doyuruyor muydu?)


Question words (soru kelimeleri) ile yapılan şu örnekleri de inceleyiniz.

What were you doing yesterday? (Dün ne yapıyordun?)

I was having a picnic yesterday. (Ben dün piknik yapıyordum.)

What was your mother doing yesterday afternoon? (Dün öğleden sonra anne ne yapıyordu?)

She was cooking a chicken yesterday afternoon. (O dün öğleden sonra bir tavuk pişiriyordu.)

When were you having a shower? (Sen ne zaman duş alıyordun?)

I was having a shower yesterday morning. (Ben dün sabah duş alıyordum.)

What was your sister riding yesterday? (Kız kardeşin dün neye biniyordu?)

She was riding her bicycle yesterday. (O dün bisikletine biniyordu.)

What were Roy and you painting yesterday? (Roy ve sen dün neyi boyuyordunuz?)

We were painting the windows yesterday. (Biz dün pencereleri boyuyorduk.)

Bu zaman kipinde kullanılan bazı time expressions (zaman zarfları) şunlardır: Yesterday (dün), yesterday morning (dün sabah), yesterday afternoon (dün öğleden sonra), last night (geçen gece), last week (geçen hafta), last month (geçen ay), this morning (bu sabah), last Sunday (geçen pazar), two days ago (iki gün önce), three weeks ago gibi …

Bir de zaman zarfı yerine kullanılan, when veya while bağlanan yan cümleler vardır.

Kate was watching TV when the phone rang.

(Telefon çaldığında Kate televizyon izliyordu.)

When Elif arrived, we were having dinner.

(Elif geldiğinde biz akşam yemeği yiyorduk.)

Everybody was shouting when the teacher came in.

(Öğretmen içeriye girdiğinde herkes bağırıyordu.)

I was studying English when my father came.

(Babam geldiğinde ben İngilizce çalışıyordum.)

When the door bell rang he was reading his newspaper.

(Kapı zili çaldığında o gazetesini okuyordu.)

You were running when my mother took a photo.

(Annem resim çektiğinde sen koşuyordun.)

When Suna broke a glass, she was cooking.

(Suna bardak kırdığında yemek pişiriyordu.)

You and me were having a picnic when it began to rain.

(Yağmur başladığında biz piknik yapıyorduk.)

When’den sonra gelen eylem bitendir. Diğer eylemin yapıldığı anın belirlenmesine yarar. Bu yapıda when bağlaç görevi üstlenmekte, iki cümleyi birbirine bağlamaktadır. Cümlenin başında veya ortasında olması anlamı değiştirmez.

Şimdi de aşağıdaki örnekleri inceleyelim.

While I was sleeping, you got dressed.

(Ben uyuyorken, sen giyindin.)

The bus left while I was buying a ticket.

(Ben bilet satın alırken, otobüs ayrıldı.)

While my mother was cooking a chicken, she burnt her finger.

(Annem tavuk pişirirken, parmağını yaktı.)

The lights went off while I was watching television.

(Televizyon seyrediyorken elektirik kesildi.)

While we were looking our pencils, we found an eraser.

(Kurşun kalemlerimizi ararken, bir silgi bulduk.)

The door knocked while they were singing.

(Onlar şarkı söylerken kapı çalındı.)

While we were cycling to school, the accident happened.

(Okula bisikletle giderken, kaza oldu.)

Robert dropped his pencil while he was drawing a picture.

(Robert resim çizerken kalemini düşürdü.)

While devam eden eylemden önce kullanılır.

While, aynı anda devam eden iki farklı eylemin anlatılmasında da kullanılır. Bu eylemlerin zamanı The Past Continuous Tense’dir.

Aşağıdaki cümleleri de inceleyelim:

Bill was cleaning the house while his wife was feeding the baby.

(Eşi bebeği doyuruyorken, Bill evi temizliyordu.)

While she was washing the dishes. she was listening to the radio.

(O bulaşık yıkıyorken, radyo dinliyordu.)

Mike was reading a newspaper while he was waiting at the bus-stop.

(Mike otobüs durağında bekliyorken gazete okuyordu.)

While Sam was playing the piano, Angelo was playing the guitar while.

(Sam piyano çalıyorken, Angelo gitar çalıyordu.)

You were sleeping while I was having breakfast.

(Ben kahvaltı yapıyorken sen uyuyordun.)

While Roy was eating an orange, Sue was playing the guitar.

(Roy portakal yiyorken, Sue gitar çalıyordu.)

The students were playing while the teacher was watching them.

(Öğretmen, öğrencileri izliyorken, onlar oyun oynuyorlardı.)

While Oya was washing up, Suna was drying the plates.

(Oya bulaşık yıkıyorken, Suna tabakları kuruluyordu.)

What ile yapılan soru; geçmişte hemen biten veya bir süre devam eylemin ne olduğunu sorar.

What were you doing when I went to the bed?

(Ben yatmaya gittiğimde, sen ne yapıyordun?)

I was doing my homework. (Ödevimi yapıyordum.)

When Elif arrived, what were you doing?

(Elif geldiğinde, siz ne yapıyordunuz?)

We were having dinner. (Biz akşam yemeği yiyorduk.)

What happened while Oya was washing the dishes?

(Oya bulaşık yıkarken ne oldu?)

She broke a plate. (O bir tabak kırdı.)

What was Jack doing while Ann was washing the dishes?

(Ann bulaşık yıkarken, Jack ne yapıyordu?)

He was studying English while she was washing the dishes.

(O İngilizce çalışıyordu. (… o bulaşık yıkarken.))

What were they doing while he was playing the guitar?

(O gitar çalıyorken, onlar ne yapıyordular?)

They were singing a song. (… while he was playing the guitar.)

(Onlar şarkı söylüyordular. (… o gitar çalıyorken.))

What was the cat doing while the dog was sleeping?

(Kedi uyuyorken, köpek ne yapıyordu?)

It was drinking milk. (… while it was sleeping.)

(O süt içiyordu. (… o uyuyorken.))

(Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce’yeaittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ...)


Bu İngilizce konu anlatımı 9,938 kez okundu.

Yorumlarınız

t.berk.e 31 Ekim 2015 11:53

gerçekten çok guzel tum tenselere ulaşabildim sagolun

memet s. 30 Mayıs 2015 11:03

çok güzel bir site bilğiler harika

Yorumlarınızı buradan paylaşabilirsiniz

Konu anlatımı

İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.