Adjectives (Sıfatlar)
Adjectives (Sıfatlar)
Adjectives (Sıfatlar); isimleri niteleyen, tanımlayan ve özelliklerini belirten kelimelerdir. Örnek verecek olursak: Short (kısa), long (uzun), high (yüksek), tall (uzun), nice (güzel), ugly (çirkin), lazy (tembel), hard-working (çalışkan) vb. gibi ...
1 Bir ismin önünde (bir veya birden fazla olarak) kullanılırlar.
A red apple. (Bir kırmızı elma.) | A tall and beautiful girl. (Uzun boylu ve güzel bir kız.) |
A new umbrela. (Bir yeni şemsiye.) | A dangerous and wild animal. (Tehlikeli ve vahşi bir hayvan.) |
An ugly girl. (Bir çirkin kız.) | An expensive and new car. (Pahalı ve yeni bir otomobil.) |
An old man. (Bir yaşlı adam.) | An intelligent and harworking student. (Akıllı ve çalışkan bir öğrenci.) |
A cold day. (Soğuk bir gün.) | Old trousers. (Eski Pantolon.) |
I have got an new umbrella. (Ben yeni bir şemsiyeye sahibim.) |
Your father has got a big nose. (Babanın büyük (iri) bir burnu var.) |
This is a red apple. (Bu, kırmızı bir elmadır.) |
Sally is an ugly girl. (Sally, çirkin bir kızdır.) |
There are a lot of expensive books here. (Burada pahalı pek çok kitap var.) |
Your grandpa is an old man, so he can't run. (Büyük baban yaşlı bir adamdır, bundan dolayı koşamaz.) |
They are my old trousers. (Onlar, benim eski pantolonlarımdır.) |
Oya is a tall and beautiful woman. (Oya, uzun boylu ve güzel bir kadındır.) |
Donald has got two new and expensive cars. (Ronald, iki yeni ve pahalı otomobile sahip.) |
You are an intelligent and hardworking student. (Sen, zeki ve çalışkan bir öğrencisin.) |
Bears are big, dangerous and wild animals. (Ayılar, iri, tehlikeli ve vahşi hayvanlardır.) |
This pencil is long. (Bu kurşun kalem uzundur.) |
Tomorrow your mother will be well. (Annen yarın iyi olacak.) |
Your grandmother is old and overweight. (Büyük annen yaşlı ve fazla kiloludur.) |
My jeans are expensive and new. (Benim pantolonlarım, pahalı ve yenidir.) |
Oya is ugly and lazy. (Oya, çirkin ve tembeldir.) |
This laptop looks new. (Bu bilgisayar yeni (gibi) görünüyor.) |
You look bored. (Sen, sıkılmış görünüyorsun.) |
Your shirt seems dirty. (Gömleğin kirli görünüyor.) |
These problems seem difficult. (Bu problemler zor görünüyor.) |
The tangerine tastes very good. (Mandalinanın tadı çok iyi.) |
The fish tastes horrible. (Balığın tadı korkunç.) |
Your radio sounds terrible. (Radyon berbat (rahatsız eden) ses çıkarıyor.) |
My new walkman sounds better. (Benim yeni walkman daha iyi ses veriyor.) |
We feel wonderful. (Biz, (kendimizi) harika hissediyoruz.) |
Burak feels happy. (Burak, (kendini) mutlu hissediyor.) |
My grandma is very old woman. She can't walk fast. (Büyük annem, çok yaşlı bir kadın. O, hızlı yürüyemez.) |
Orhan is a very clever boy. He can solve these hard problems easily. (Orhan, çok zeki bir çocuktur. O, bu zor problemleri kolayca çözebilir.) |
These shoes are very comfortable. I bought them yesterday. (Bu ayakkabılar, çok rahat. Ben, onları dün satın aldım.) |
This laptop is very expensive. (Bu laptop, çok pahalıdır.) |
Yorumlarınız
Çok güzel beğendim sınava girmeden önce yapılabilecek bir deneme.
Yarin snvim var işallah iyi bir eyler alirim
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.